Sadakat yolunda filmi ABD’nin Irak işgalini meşrulaştırma çabasında ve İslam Düşmanlığı yapıyor. Megan Leavey ve köpeği ile çekilen Sadakat Yolunda filmi tepki çekiyor. Megan isimli kadın askerin orduda sahiplendiği bomba tespit köpeğiyle dostluğunu anlatan Sadakat Yolunda, alt metninde Amerika’nın Irak’ı işgalini meşrulaştırmaya çalışırken, İslamofobik mesajlar vermekten de geri durmuyor. Filmin meseleye bakışı kadar, sinema dili de yapay ve özensiz.
Vizyondaki son filmler ve yeni vizyona giren filmler hep ilgi çekiyor. Amerikan askeri ve bayrağıyla donatılmış afişine rağmen, ‘özeleştiridir’ umuduyla koltuğa kurulup Sadakat Yolunda isimli filmi seyretmeye koyulduk. Nihayetinde hayvan haklarına duyarlı bir yönetmenin işiydi ve balinalara zulmü gözler önüne seren meşhur Kara Balık belgeseli de aynı yönetmenin, yani Gabriela Cowperthwaite’in elinden çıkmıştı. Başrollerini Kate Mara, Tom Felton, Common ile Bradley Whitford’un paylaştığı, 2006’da yaşanmış gerçek bir hikâyeye yaslanan bu biyografik film, kadın asker Megan Leavey’nin yaşamından bir kesiti konu alıyordu. Sorunlu bir anne babanın elinde büyüyen genç kadın, sığınak olarak gördüğü orduya yazılmasının ardından, burada bir bomba tespit köpeği ile tanışıyor, sonrasında Rex isimli bu (saldırgan)köpekle bir dostluk kuruyor. Film, daha ilk sahnelerinden başlayarak olayları klişelerle örülü kurgusuyla hızlıca ortaya döküveriyor. Tam da filmi yüzeysel senaryosu, yapay karakterleri ve klişe anlatımıyla vasat bir Hollywood yapımı olarak tanımlayacakken, Rex’i yanına alıp Irak’a doğru yola koyulan Megan’ın kahramanlığa soyunmasıyla işin rengi değişmeye başladı.
İSLAMOFOBİK MESAJLAR
Hayvan sever yönetmenimizin kahraman askerleri, yaramaz Iraklıları bir güzel hizaya getirdikten sonra, potansiyel terörist olarak tasvir ettiği Iraklı küçük çocukla babasına silah doğrultuyor. Filmin ön planında kadın askerle çok sevdiği köpeği arasındaki dostluk, geri planında ise Amerikan askerlerinin Iraklılara ait evleri basmaları, yerel halka yönelik aşağılayıcı tutumları ve yönetmenin İslamofobik tavrını açık biçimde ortaya koyan sahneler yer alıyor. Bir köpeğe bile bu kadar büyük sevgi besleyen askerlerin, insanlara karşı bu kadar ölçüsüz bir nefret duyması, kendi vatandaşlarına karşı sınırsız anlayış beslerken, Ortadoğululara karşı derin bir öfke ve önyargıyla yaklaşmaları oldukça trajik. Amerikan ordusunun Irak’ta ne aradığı bahsine ise hiç girmeyelim.
BAŞARISIZ BİR YAPIM
Bir askerle köpeğinin dostluğu üzerinden tribüne oynayan Sadakat Yolunda, hayvan haklarına yönelik yapıcı mesajlar verirken, işgal ettikleri Irak’ı yakıp yıkan Amerikan ordusunun gözünden bakarak insan haklarını hiçe sayan bir anlayışı sahipleniyor. Rex’in sivil hayata alınması için izin istenen ordu görevlisi, köpeğin Amerika’da sokaktaki çocuklara saldırabileceğini hatırlatarak, bunun korkunç sorunlar doğuracağını söylüyor ancak aynı ordunun diğer askeri Iraklı küçük bir çocuğu aynı köpekle korkutmaktan geri durmuyor. Sadakat Yolunda, en az meseleye bakışı kadar, tekniğiyle de son derece özensiz, vasat bir yapım.