Sinan Ateş cinayeti sonrası MHP’de adeta deprem yaşandı şuana kadar 16 bin MHP’li üye partiden istifa etti ve istifalar sürüyor. MHP’de sinna Ateş istifaları Anadolu’da ülkücü ve milliyetçiler arasında hızlya yayılıyor. MHP’de eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesinin ardından sosyal medyada dikkat çeken istifaların hızı kesilmiyor. Yargıtay’ın verilerine göre MHP bu süreçte 16 bin 492 üye kaybetti.
MHP 186 bin üyesini kaybetti istifaların ardı arkası kesilmiyor. MHP’nin özellikle ülkücü vemilliyetçi kesimi hızla partiden kopuyor istifalar peş peşe geliyor. MHP’de büyük istifa dehremi sonrası nasıl bir yol izlenecek herkes Bahçeli’nin konuşmasını bekliyor. Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in 30 Aralık’ta Ankara’da öldürülmesinin yankıları sürüyor. Ateş’in öldürülmesinden sonra MHP’de istifaların ardı arkası kesilmezken üye sayısının ise ı 480 bin 584’ten bugün itibariyle (26 Ocak) 464 bin 92’ye düştüğü görüldü.
Yargıtay’ın verilerine göre MHP bu süreçte 16 bin 492 üye kaybetti.
NE OLMUŞTU?
MHP’ye bağlı Ülkü Ocakları’nın eski başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık’ta Ankara’nın Çankaya ilçesinde motosikletli iki kişinin silahlı saldırısına uğramıştı. Başından yaralanan Sinan Ateş kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.
Cinayetle ilgili soruşturma MHP’li isimlere uzanmış, şimdiye kadar MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Ufuk Köktürk, iki özel harekat polisi, cinayeti organize etmekle suçlanan Doğukan Çep, Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel ve tetikçi Eray Özyağcı’yı Ankara dışına çıkarttığı iddia edilen Tolgahan Demirbaş dahil 17 kişi tutuklanmıştı. Tetikçi olduğu belirtilen Eray Özyağcı’ysa henüz yakalanmadı.
SEMİH YALÇIN’DAN ZEHİR ZEMBEREK AÇIKLAMA
Semih Yalçın ise partilerine yönelik linç kampanyası başlatıldığını savunuyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, son zamanlarda partisi aleyhinde iftira ve karalama kampanyası yürütüldüğünü iddia edip yazılı bir açıklama yaptı. Sinan Ateş cinayetine, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de yaptığı gibi isim vermeden gönderme yapan Yalçın, “Menfur bir suikast üzerinden siyasi çıkar elde etme çabasındaki izansızlar, zan altında bıraktıkları masum ve suçsuz insanların ailelerini ve çocuklarının duygularını bile göz ardı etmektedir” ifadelerini kullandı.
‘MHP ALEYHİNDE KAMPANYALAR YAPILIYOR’
Cinayet ve ölüm üzerinden duygu istismarına tevessül edilerek MHP aleyhinde çirkin ve ahlaksızca kampanyalar yürütüldüğünü savunan Yalçın, şunları söyledi:
“Evlerine ateş düşen mazlum insanların acıları da insafsızca, ahlaksızca istismar edilmektedir. Ailelerin, annelerin, babaların, kardeşlerin, bacıların canı; hoyratça acıtılmaktadır. Sadece diriye değil, ölüme ve ölenin hatırasına da saygısızlık edilmektedir. İktidar hırsıyla böylesine küçülerek siyaset yapmak, politika değil; pespayelik, kepazeliktir.”
Semih Yalçın
‘SUİKAST YARGIYA İNTİKAL ETTİ AMA LİNÇ GİRİŞİMİ BAŞLADI’
Suikastın yargıya intikal ettiğini hatırlatan Yalçın: “Yargıya intikal etmesine rağmen kendini adli makamların, yargı mercilerinin, hâkim ve savcıların yerine koyan muarızlarımız bir tür toplumsal linç teşebbüsüne girmişlerdir” dedi.
MHP’ye ve Cumhur İttifakı’na zarar vererek ülkeyi gerginlik ortamında seçime götürmek isteyenler olduğunu iddia eden Yalçın, “Mesele MHP ve Cumhur İttifakı aleyhinde algı operasyonu olmaktan çıkmış, toplumsal bozgunculuk ve kaos oluşturma hevesine dönüşmüştür. Sadece MHP ve partililerimiz aleyhinde iftira ve yalan kampanyasıyla yetinilmemekte, topluma kin ve nefret tohumları ekilmeye çalışılmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘SİYASETTE BELDEN AŞAĞI VURMAYA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK’
Siyasi kavganın işin doğasında olduğunu ancak belden aşağı vurulmasına tahammülleri olmadığını belirten Yalçın, “Tarafların çekişme veya tartışmalarında bazen atmosfer elektriklenebilir, üslup ve dil sertleşebilir. Hatta bazen işler kavgaya kadar varabilir. Ama siyasette belden aşağı vurmaya ne rızamız, ne tasvibimiz, ne de tahammülümüz vardır” dedi.
SEÇİM GÜNÜNE VURGU
Yalçın, 14 Mayıs seçimini de hatırlattığı açıklamasında şu ifadeleri kaydetti:
“14 Mayıs 2023 seçimlerinde Türkiye; Yalan ve iftira, entrika ve kaos endüstrisine yatırım yapan muhalefetin siyaset borsasındaki hisselerine itibar etmeyecektir. Siyaset ikliminde sahnelenen ahlaksız senaryolara seyirci kalmakla yetinmeyecek, en adil hakem olarak gereken hükmü verecektir. 14 Mayıs akşamı sandıkta zillet hülyaları değil, millî irade gerçeği tecelli edecektir.”