Taliban ne zaman nerede kuruldu. gücü. ordusu ve Taliban lideri kim, yöneticileri kimler. Afganistan’ın kontrolünü ele geçiren Taliban nedir. kökeni ne, ne zaman kuruldular ve Taliban ordusunun gücü ne., Türklere yaklaşımı ne soruları. Taliban hangi mezhepten ehli sünnet mi yoksa şia ekolünden mi soruları. Taliban kelime anlamı olarak ne manaya geliyor. Taliban en yetkili ismi kim, Afganistan’da yeni cumhurbaşkanı kim olacak soruları. Taliban Kabil’i ele geçirmesinin ardından tüm dünyanın konuştuğu bir örgüt haline geldi. Ajanslara düşen son dakika haberinin ardından Taliban nedir? Taliban ne zaman ve nasıl kuruldu? Taliban’ın uygulamaları nelerdir? araştırmaları da yoğunluk kazandı.
Taliban anlamı, manası, nedir ve kimlere Taliban deniyor, Taliban’ın doğuşu. Taliban Hangi ülkelerde etkili, Afganistan’da Taliban’ın ordusunun gücü ve komutanı kim soruları. Taliban nedir? Taliban ne zaman ve nasıl kuruldu? Taliban’ın uygulamaları nelerdir? soruları bugün pek çok kişi tarafından merak ediliyor. Afganistan’ın başkenti Kabil’in Taliban tarafından ele geçirilmesinin ardından gözler bölgeye çevrilirken, örgüt hakkındaki merak da artıyor…
TALİBAN ANLAMI, TALİBAN NEDİR?
Taliban, Afganistan’da faaliyet gösteren silahlı örgüttür. Peştunlar’dan meydana gelen sünni İslamcı bir grup olan Taliban’ın üyeleri kendilerini ‘Afganistan İslam Emirliği’ olarak tanımlamaktadır.
TALİBAN NE ZAMAN VE NASIL KURULDU?
1978 yılında Sovyetler Birliği Afganistan’ı almıştı. 1989 yılında Sovyet güçlerinin geri çekilmesinin ardından Afganistan’daki merkezi hükümetlerin zayıflıklarından yararlanan Taliban, iktidara geldi ve ülkenin büyük bölümünü kontrolü altına aldı.
Taliban’ın temellerini Pakistan’daki medreselerde eğitim gören ve savaştan kaçan Peştun mülteciler oluşturmaktadır.
Taliban’ın adı ise Türkçe’de öğrenci anlamına gelen Arapça talib kelimesinin çoğulu ”Taliban” (öğrenciler) dan gelmektedir. Zira örgüt, ülkenin güneyinde Molla Ömer Ahund önderlğindeki yaklaşık 50 medrese öğrencisiyle birlikte 1994 senesinde kendini gösterdi.
Molla Ömer, aslen Kandaharlı’dır ve bir süre Pakistan’da sonrasında ise Kandahar’ın kuzeyindeki Meyvend ilçesinde medrese eğitimi aldı ve Sovyet işgaline karşı savaştı.
Taliban, gelenekçi bir yapıya sahip olan Afgan toplumu içinde hızla taraftar topladı ve yükselişe geçti ve amacını, Sovyet savaşı ve sonrasında patlak veren iç savaşlar sırasında ortaya çıkan savaş ağalarından kurtulmak olarak açıkladı.
Örgütün kuruluş felsefesi de Afganistan’da İslam’a dayalı bir yönetim getirmek olarak tanımlandı.
Örgüt kurulduktan sadece birkaç ay sonra çoğunluğu medrese ve şeriat okulu öğrencileri olmak üzere savaşçı sayısı 20 bine ulaştı. Kısa süre sonra Pakistanlı Peştun etnik kökenden Mevlana Samiul Hak liderliğindeki Darul Ulum Hakkaniye medresesi öğrencilerinin önemli bir bölümü de Taliban’a dahil oldu.
Öğrenciler hareketinin mensuplarının çoğu ülkenin güneyindeki Peştun kökenli kişilerden ve Pakistan’daki medreselerde eğitim gören mülteci ailelerin çocuklarından oluştu.
Taliban, kuruluşundan kısa zaman sonra, Afganistan’ın ikinci büyük şehri Kandahar’a saldırdı. Örgüt, 3 Kasım 1994 tarihinde ciddi bir direnişle karşılaşmaksızın Pakistan sınırındaki şehrin kontrolünü ele geçirdi. Bu aynı zamanda zayıf durumdaki Kabil merkezi hükümetine de ilk darbe oldu.
Taliban, 1995 senesinde ülke genelinde 12 şehirde kontrolü sağladı. Rüşvete ve yolsuzluklara ve savaş açtığını ifade eden örgütün taraftarları günden güne çoğaldı. Ele geçirdikleri kentlerde kanunsuzluklar ortadan kaldırılmaya ve emniyet sağlanmaya başlandı.
Afganistan’ın güneyindeki Peştun nüfusun çoğunlukta yaşadığı kentleri önemli bir direniş görmeden bünyesine katan Taliban, 1995 yılında Kabil’e dayandı. Başkentin kontrolünü ele geçirebilmek için Kabil’i 3 ayrı taraftan bombaladı.
Fakat Sovyetler Birliği’ne karşı gösterdiği direnişle ismini duyuran Ahmet Şah Mesut liderliğindeki güçler Taliban’ı burada ciddi bir yenilgiye uğrattı. Taliban’ın, bazı Körfez ülkelerinden ve Pakistan’dan para ve silah desteği aldığı belirtilirken, 1996 eylül ayında Kabil’e saldırmak için hazırlık yaptı. Kanlı sokak savaşına girmek istemeyen Tacik komutan Ahmet Şah Mesut, kendine bağlı tüm güçleri 26 Eylül 1996 tarihinde Kabil’den çekti.
Otorite boşluğundan faydalanan Taliban savaşçıları 27 Eylül 1996 tarihinde Kabil’e girdi. İlk olarak da BM binasına sığınan eski Devlet Başkanı Muhammed Necibullah Ahmedzay ile kardeşi Şahpur Ahmedzay idam edildi.
Başkent ele geçirilene kadar milis bir yapı olan Taliban, bu tarihten sonra kendi hükümetini kurduğunu açıkladı. Adını Afganistan İslam Emirliği, kurucu lider Molla Ömer’i de Emirel Müminin (Müminlerin emiri) olarak ilan etti. Molla Ömer adına camilerde hutbe okundu ve ülkenin bayrağı değiştirildi.
TALİBAN’IN UYGULAMALARI NELERDİR?
İlk kurulduğu dönemlerde nispeten yumuşak bir görünüm veren örgüt, Kabil’in ele geçirilmesinin ardından çok katı kurallar uygulamaya başladı. Şeriata dayalı anayasal sistem yürürlüğe girdi. Hanefi mezhebi ön planda tutuldu. Şeriatın gündelik hayatta uygulandığını takip etmek için Emr-i bil Maruf (iyiliği emretme) Bakanlığı oluşturuldu.
Hayatın her alanından soyutlanan kadınların çalışması, kız çocuklarının okula gitmesi ve eğitim alması tamamen yasaklandı. Kadınlara peçe zorunluluğu erkeklere ise takke ve sakal mecburiyeti getirildi. Sakalını kesenler için 6 aydan başlamak üzere hapis cezası verildi. Yüzü görülen kadınlar kırbaçlandı.
Afganistan Televizyonu’nun yayını durduruldu. Fotoğraf dahil her türlü görsel yayın ve müzik yasaklandı.
Erkeklere, evine en yakın camide 5 vakit namaz kılma mecburiyeti getirildi. Emri bil Maruf görevlileri camilerde yoklama aldı. Mazeretsiz camiye gitmeyenlere ağır yaptırım uygulandı. Namaz surelerini bilmeyenler kırbaçlandı.
Bütün okullar medreseye dönüştürüldü. Ders kitaplarındaki görseller yok edildi. ‘Medreselerde’ 3. sınıftan itibaren tüm öğrencilere en az 3 metre olmak üzere sarık sarma mecburiyeti getirildi. Ele geçirilen tüm bilgisayarlar TV kabul edilerek kırıldı.
‘İslam devletine karşı gelenler’ hain ilan edilerek doğrudan idam edildi. Özellikle farklı mücahit gruplara mensup kişiler, yakalandıklarında şer ve fesat hükmü ile idam edildi. Çok sayıda kişinin çeşitli sebeplerle eli kesildi. İdamların ve el kesmelerin birçoğu cuma namazlarından sonra gerçekleştirildi ve halka izlettirildi. Kesilen eller, şehrin merkezinde sergilendi.
Resmi kurumlarda Peştu dili mecbur edildi. Toplu taşıma araçlarındaki aynalar, kadınlara bakılabileceği gerekçesiyle kaldırıldı.